PERİBACALARI
İnsanoğlunun eski çağlarda doğaya ve doğanın koşullarına tutsak olması,çeşitli uygarlıkların doğup gelişmesine yol açmıştır.Kapadokya tarihi bütünüyle gözden geçirildiğinde,buradaki çeşitli uygarlıkların doğa koşullarının büyük rol oynadığı görülür. Kapadokya Bölgesinde bu doğa koşullarını dünyada bir benzeri bulunmayan coğrafyası ve bu coğrafyaya eşsizlik kazandıran peribacaları oluşturur.Kapadokya coğrafyası ve peribacaları doğanın iki zıt gücünün birbiri ardına jeolojik yapıyı şekillendirilmesiyle oluşmuştur.Bu güçlerden ilki,Orta Anadolu yanardağlarının (Erciyes,Hasan Dağı,Melendiz) sürekli faaliyet halinde bulunduğu ve bölgenin lav,tüf gibi volkanik unsurlarla kaplandığı yapılanma,ikincisi de volkanik faliyetlerin bitmesinden sonra su ve rüzgarın etkisiyle başlayan ve hala devam etmekte olan aşınmadır. Jeolojik gelişmenin üçüncü zamanı Avrupa'da Alpler'in,Güney Anadolu'da Toroslar'ın ortaya çıktığı "dağ oluşumu" dönemidir.3.zamanın 2.yarısı Neojen denen dönemde Kapadokya coğrafyasının hikayesi oluşmaya başlar. Bu çağda Anadolu'da derin çatlaklar ve çökme alanları meydana gelmiş,mağma bu çatlaklardan yüzeye çıkarak Erciyes,Hasan Dağı,Melendiz gibi volkan konilerinin oluşmasına neden olmuştur.Bu üç doğal mimari farklı zamanlarda farklı dirençlerle yeryüzüne çıkan volkanik elemanlarla önce kendileri şekillenmiş,Erciyes 3917,Hasan Dağı 3268,Melendiz Dağı 2963 metreye ulaşmıştır.Volkanların püskürttüğü volkanik malzeme,çökmüş bölgelere doğru hareket ederek,daha önceden meydana gelmiş tepe ve vadieri kaplamış ve bölgenin görünümünü bir platoya çevirmiştir.Bölgenin keskin ısı değişiklikleri içeren iklimi,baharda eriyen karlar,yağmur,rüzgar ve nehirlerin etkisiyle Kapadokya bugünkü görünümüne kavuşmuştur.Yağmur ve nehirler de büyük vadilerin oluşmasında önemli bir rol oynamıştır. Dördüncü jeolojik zamanda ortaya çıkan peribacaları da genel hatlarıyla bu volkanik dağlar ile Kızılırmak'ın çevrelediği yaklaşık 288 km² lik alanda bulunmaktadır. Volkanik malzeme ile kaplı bu alanda altta tüfler,üstte bazalt ve andezitler yer almaktadır. Tüflere göre daha sert bir yapıda olan bazalt ve andezitler bugün sadece belli kesimlerde mevcuttur. Bunlar ya tüflerin üzerine sıralanmış kornişler ya da koniler üzerine yerleştirilmiş bloklar görünümündedir.
Peribacaları 3 formda sınıflandırılabilir;
1- Normal ve tam oluşmuş Peribacaları; bu tür içinde yer alan peribacaları ucu açılmış kurşun kaleme benzer. Bunlara daha çok Göreme civarında rastlanır.
2- Üzerinde taş parçaları olan koni şeklinde Peribacaları; Bu tür içinde yer alan peribacaları mantar görünümündedir.
Bunlara daha çok Ürgüp,Gülşehir,Açıksaray'da rastlanır.
3- Kenarı dik, tepesi sivri,çevresi yuvarlak Peribacaları; Bunlar değişik boy ve genişliktedir.Zelve ve Paşabağ'da rastlanır.
Yörede her köşede karşılaşılan iki eleman, volkanik tüfler ve lavlar(andezitler) renklerindeki tezatla hemen dikkati çeker. Dolayısıyla görülmeye değer olan, sadece biçimsel çeşitlilik değil, bir o kadar da renk çeşitliliğidir.
Vadilerde beyaz,sarı,pembe,gri,siyah gibi açıklı koyulu birçok renge rastlanır.Tüfler beyaz ve sarı,lavlar da sert ve koyu renkli taşları oluşturmuştur.Bu iki taşın renk zıtlığı o kadar belirgindir ki,oluşmalarından milyonlarca yıl sonra bile yöreye yerleşen insanlar birinci malzemeyi yani tüfü kullanarak yaptığı yapıtlardan birine Saruhan,sert koyu renkli malzemenin kullanıldığı yapıtlardan birine de Ağzıkarahan adını vermişlerdir.
Dervent Vadi'sinin diğer adı,pembe renkli peribacalarından ilhamla Pembe Vadi'dir.Aynı şekilde kırmızı renkli peribacalarının bulunduğu başka bir vadiye Kızılçukur adı verilmiştir. Yörede peribacaları kadar ilgi çeken başka bir unsur da badlans (kırgıbayır) denen şekillerdir.Bunlar,az eğimli yamaçlarda tüfler üzerinde oluşan çizgizel aşınmalar sonucu oluşmuş yuvarlak,yassı ve keskin kenarlı oyuntu şekillerdir.Beyaz dalgaar halinde geniş yer kaplayarak ilgi çekerler. Tıpkı,canlı varlıklar gibi peribacaları da zaman içinde ihtiyarlamakta,bazalt başlıklar koni şeklindeki gövdenin aşınmasıyla incelen boyun kısmı tarafından taşınamaz hale gelerek düşmektedir. Bunların yerine yeni peribacaları oluşmaktadır.
|