|
|
 |
K - L |
KABALA : Bir işi kaba taslak fiyat biçmek ve yapmak,
KALIÇ : Orağın küçüğü, ekin biçmede kullanılır.
KANARA : İşe yaramaz, çok yiyen ihtiyar kadın
KEF : Köpük,tortu,
KEFERE : Bal mumu,
KELER: Kiler
KELİ : İki bağ yada tarlayı ayıran sınır.
KEMÇİK : Yüzü çok zayıf olana denir.
KERTİKLİ : Kenarları girintili çıkıntılı bakır sahan, tabak,
KEPENEK : Eski dükkanlarda kapamayı sağlayan tahta ya da saç kapaklar,
KEPİR : Çorak toprak,
KERÇ ETMEK : Nispet etmek
KESGİÇ : Tandırda pişirilen peksimet türü ekmek,
KEŞŞİK : Yardımlaşma . İmece manasına gelir,
KIRI : Eşek sıpasına verilen ad.
KIRIK : Yasak ilişki yaşayan kadının sevgilisi
KIRIŞIP OTURMAK : Kendini beğenmek,
KIYALAMAK : Aralamak,
KIVIŞLAMAK : Yerinden oynamak,
KIVIŞLATMAK : Yerinden oynatmak,
KİRİZMA ALMAK : Bağ yada tarlayı derin kazarak alt-üst etme işi.
KOLLÜK : Bakımsız bağ,bahçe,
KOSSÜ : Köstebek,
KÖFDÜR : Pekmez ve un karışımı kurutularak kışın özellikle yatsılık olarak yenen tatlı,
KÜNDE : Hergün,
KÜLLE : Tandırın hava deliği,
KÜLLÜK : Çöplük,
KÜRTÜK : Kar yığını
KÜPECİK : Çömlek ile küp arası büyüklükte küplere verilen ad.
KÜSSÜK : Avlu kapılarının emniyeti için kullanılan kalın ağaç dayatma !
KÜZÜRÜK : Eritilmiş kuyruk yağından geriye kalan,
LAPÇIN : Lastik ayakkabı içine giyilen bir tür mest
LIHLIHA : Kulpsuz topraktan yapılan sürahi, su kabı
|
|
|
|