|
|
 |
E - F |
EFİLDEMEK : Çırpınmak,
EFDİKLENMEK : Can sıkıntısından oyalanmak, bişeyle uğraşmak,
EĞDİ : Sebze ve otların diplerini çapalamaya yarayan ağaç saplı kısa küçük çapa,
EKECİK : Güveç,
EKSİKLİ : Kadın,
ELDESTİ : Küçük su testisi,
ELEVCİK : Bağda yada arazide bulunan kulube,
ELLAAM : Heralde, Sanırım,
ELCEK : Eldiven, Tırpanın el ile tutulan yeri,
ENGÜRÜ : Topraktan yapılma güveç tenceresi,
ENNUR : Üzüm kütüğü üzerindeki fazla görülen filizlere, sürgünlere verilen ad.
ESAHTAN : Doğru, sahiden
EŞİĞ : Tandır ateşini karıştırmaya yarayan demir alet, demir çubuk,
EYALİM : Arkadaşım, aşık olunan hanım.
EYOV : Kadının erkeğine seslenişi, bir çağrı ünlemi
FANILAMAK : İnlemek,
FERFENE : Bir eğlence türü,
FİLKE : Musluk,
FİLKETE : Toka, saç tokası,
FİNGİMEK : Gülmek,
FİRİK : İkinci hanım,kuma,gelin
FIRTIK : Kullanıp küçülen sabun parçası
FIŞKI : Gübre olmaya uygun kısmen sıvı hayvansal atık. Kızma ünlemi için kız çocuklarınada denilir,
FOS : İçi boş ceviz vs. için söylenir.
FOSALMAK : Sönmek,
|
|
|
|